19 Haziran 2015 Cuma

Uğurlar olsun

          Hayaller, umutlar, yapılan planlar... Hayat bazen öyle bir oyun oynuyor ki tüm hesaplar alt üst oluyor... Haftalardır yazmayı çok istiyordum... Hepsi beklediğim bebeğim üzerine olacaktı... Heyecanımı sevincimi neler hissettiğimi yazacaktım ona... Hafta hafta gün gün anlatacaktım ve her kelime sadece ondan bahsedecekti onun için dökülecekti... Fakat hayat işte... İstediklerimizi değil kaderimizi getiriyor karşımıza... Birkaç gün öncesine kadar annelik sevincini bastırmak için başka uğraşlar bulmaya çalışırken kendime şimdi dost acısını unutmak için sarılıyorum çocuk hayallerine...
          Çok yaktın canımızı be arkadaşım... Nasıl bir ateşmiş bu küllenmeden yanıyor böyle, nasıl bir acıymış ki bir soluk bile ara vermiyor... Hergün yarın daha iyi uyanırım belki diyorum ama olmuyor... Gün bitmek bilmiyor... Şöyle bir uyusam günler haftalar geçse uyansam acına ağlamak değilde anılarla tebessüm edecek duruma gelmiş olsam...
          Ne denir, nasıl anlatılır böyle bir acı... Öye az buz değil ki yaşanmışlıklar... İki sene yurt bir sene ev arkadaşlığı ve üzerine hasretle geçen 12 koca sene... Tam arayı kapatıcaz görüşücez diye konuşurken hiç oldumu böyle bir anda habersiz çekip gitmek... Daha 10 gün olmamıştı "iyi dostlar yıldızlar gibidir, her zaman göremezsin ama orada olduklarını bilirsin" demiştin... Ne gereği vardı gerçekten yıldızlara çıkmana... Güzeller güzeli boncuk gözlerin şimdi göklerden mi bakacak bize... Tek başına gitmedin ama arkadaşım bizden de birer parça aldın da öyle gittin... " Yorgunluğundan bahsediyordun "dokunmasalar sanki kış uykusuna yatıcam" diyordun... Şimdi ebedi uykuya daldın... Nasıl bir kaderdir bu aklı almıyor insanın... Üç güzel kız kardeş bir minik melek yavrucak... İnanamıyorum hala... Birkaç gün sonra çıkıp geleceksin sanki... Bizlere cevap vereceksin... Allahım keşke bir şaka olsa... Dayanılır gibi değil... Sadece bizlerin yüreklerine değil felaketi duyan herkesin kalbine kocaman bir acı doldurdunuz... Anneciğin babacığın düşünemiyorum tahmin bile edemiyorum hallerini... Muhammet abim yıkıldı... Geride kalan yavrun, küçücük sarı papatyan, biricik kızın İremnur... Hayat aslında en büyük tokadını onlara attı... Ben acına alışacağım günü beklerken onlar kocaman bir yara ile yaşamaya çalışacaklar...
          Geçen yıl kardeşin Dilek bir fotoğraf paylaşmış sosyal medyada... İçimi cızlattı bugün birkez daha... Sen annen ve iki kız kardeşinle çekilmiş bir resim... Daha o zaman anneciğin alına "üç melek kızım" yazmış... Şimdi üçünüz de bir anda melek oldunuz... Yürek dayanmıyor...Bir sürü keşkeler bıraktın bizlere... Keşke daha çok görüşseydik, keşke son bir kez daha duysaydım sesini, keşke canım arkadaşım seni çok seviyorum çok özledim diyebilseydim... Kadere mani olunmaz ama keşke bir sorun olsaydı da çıkmasaydınız o yola yada keşke bir benzinliğe uğrayıp oyalansaydınız biraz...  Kızıyorum da sana... Senelerce eğlendik güldük tartıştık kavga bile ettik ama böylesi yapılırmıydı... Hiç yakıştı mı sana...  
          İnşallah görüyor ve duyuyorsundur seslenişlerimizi... Dualarımızda varolacaksın artık arkadaşım... Daima... Elimizden geldiğince nefesimiz yetikçe evladın bizlere emanet sen huzur içinde uyu... Mekanın cennet olsun...





Ah şu son fotoğraf var ya... Son fotoğraf işte...